Tuesday, October 27, 2015

'Ben' Olma Hikayesi





     Yıllar geçtikçe kendime daha objektif bakabilmeyi öğreniyorum.  Analiz etmeyi çok seviyorum ya bugüne kadar olan resme objektif bakayım dedim. Sorgulamayı bırakıyordum ya tam bırakmaya hazır değilim sanırım. En azından dozunu azaltacağım-orası kesin! Ancak bir şeyler anlam kazandıkça durdurabileceğim sorgu sürecini. Ama savaşmayı bırakıyorum savaşmak yordu beni hayatla sevişeceğim bundan sonra. Her şeyden emin olmak yerine kabulleniyor olacağım. Bu da yeni mottom olsun.

     Hayatımın bugüne kadar yaşadığım kısmını chapter’lara bölecek olursak; Amerika’ya gitmeden önce, Amerika’dan sonra ve şimdi olarak üçe ayırıyorum. Sınavlarım ve beni ben yapan süreçleri anladıkça kabullenişe geçmeye daha ılımlı bakmaya başladım. Neyi neden yaşadığımı anlayabilirsem bütün detayların içinde boğulmaktan kurtulurum.

     İlk chapterda kendimi bilmeden çevreme göre yaşayarak açılışı yaptığımı düşünüyorum. Aile, arkadaş, okul, öğretmenler hayatımın baş sponsorlarıydı. Birinci bölümdeki sınav en yakınımdan beni vurdu ve ev hayatımdan başladım hayat savaşına.

     21 yaşımdan sonra aydınlanma çağıyla beraber her şeyi-ama HER ŞEYİ sorgulamaya başladım. Çabalarım kendimi bulmama yönelikti. Sancılı yıllar geçirdiğimi söyleyebilirim. Yaşarken pek keyif alamadım tabii, nerden geldi bu illet içime dedim. Cahillik mutluluktur derler ya o mutluluğa özendim.

     Gel gelelim, şimdi çok farklı bakıyorum. İyi ki diyorum İYİ Kİ içime düşmüş farkındalık ateşi. “Evren gerisini verecek, yeter ki kıvılcım alabilme cesaretimiz olsun, alevler gelir” derken Azra Kohen ne kadar da haklı. Sen bu yolculuğa cesaret edince her şey ona göre karşına çıkmaya başlıyor. Kim olduğunu buldukça ne yapman gerektiğini de öğreniyorsun, birçok şey anlam kazanmaya başlıyor. Her şeyi anladığını düşünedur, birçoğu da gizemini korumaya devam ediyor tabii. Bütün geleceğimizi bugünden öğrensek yaşamak için ne kadar hevesimiz kalırdı? Ondandır belki de, tanıdığımız en yaşlı insanın birçok erdeme ulaşmış olmasına rağmen hayatın gizlerini tam da anlayamadan göçüp gitmesi.


     Şu anda uzun girizgahtan çıkıp gelişmeye geçiş yapmış olabilirim. Gelişmenin de en iyi ihtimalle ikinci, üçüncü fazını yaşıyorumdur.  Karşılaştığım olaylar ve dönüm noktaları bana daha sonra gösterecek nerede olduğumu ondan kuşkum yok. O yüzden artık bir zahmet düşünmeyeyim nerede olduğumu ve sadece yaşayayım.


SERRA ORUÇ