Yıllar geçtikçe kendime daha objektif bakabilmeyi
öğreniyorum. Analiz etmeyi çok seviyorum
ya bugüne kadar olan resme objektif bakayım dedim. Sorgulamayı bırakıyordum ya
tam bırakmaya hazır değilim sanırım. En azından dozunu azaltacağım-orası kesin!
Ancak bir şeyler anlam kazandıkça durdurabileceğim sorgu sürecini. Ama savaşmayı
bırakıyorum savaşmak yordu beni hayatla sevişeceğim bundan sonra. Her şeyden
emin olmak yerine kabulleniyor olacağım. Bu da yeni mottom olsun.
Hayatımın bugüne kadar yaşadığım kısmını chapter’lara
bölecek olursak; Amerika’ya gitmeden önce, Amerika’dan sonra ve şimdi olarak
üçe ayırıyorum. Sınavlarım ve beni ben yapan süreçleri anladıkça kabullenişe
geçmeye daha ılımlı bakmaya başladım. Neyi neden yaşadığımı anlayabilirsem
bütün detayların içinde boğulmaktan kurtulurum.
İlk chapterda kendimi bilmeden çevreme göre yaşayarak
açılışı yaptığımı düşünüyorum. Aile, arkadaş, okul, öğretmenler hayatımın baş sponsorlarıydı.
Birinci bölümdeki sınav en yakınımdan beni vurdu ve ev hayatımdan başladım
hayat savaşına.
21 yaşımdan sonra aydınlanma çağıyla beraber her şeyi-ama
HER ŞEYİ sorgulamaya başladım. Çabalarım kendimi bulmama yönelikti. Sancılı
yıllar geçirdiğimi söyleyebilirim. Yaşarken pek keyif alamadım tabii, nerden
geldi bu illet içime dedim. Cahillik mutluluktur derler ya o mutluluğa özendim.
Gel gelelim, şimdi çok farklı bakıyorum. İyi ki diyorum İYİ
Kİ içime düşmüş farkındalık ateşi. “Evren gerisini verecek, yeter ki kıvılcım
alabilme cesaretimiz olsun, alevler gelir” derken Azra Kohen ne kadar da haklı.
Sen bu yolculuğa cesaret edince her şey ona göre karşına çıkmaya başlıyor. Kim
olduğunu buldukça ne yapman gerektiğini de öğreniyorsun, birçok şey anlam
kazanmaya başlıyor. Her şeyi anladığını düşünedur, birçoğu da gizemini korumaya
devam ediyor tabii. Bütün geleceğimizi bugünden öğrensek yaşamak için ne kadar
hevesimiz kalırdı? Ondandır belki de, tanıdığımız en yaşlı insanın birçok
erdeme ulaşmış olmasına rağmen hayatın gizlerini tam da anlayamadan göçüp
gitmesi.
Şu anda uzun girizgahtan çıkıp gelişmeye geçiş yapmış
olabilirim. Gelişmenin de en iyi ihtimalle ikinci, üçüncü fazını yaşıyorumdur. Karşılaştığım olaylar ve dönüm noktaları bana
daha sonra gösterecek nerede olduğumu ondan kuşkum yok. O yüzden artık bir
zahmet düşünmeyeyim nerede olduğumu ve sadece yaşayayım.
SERRA ORUÇ