Geçen hafta kendi bahanelerimle yüzleşirken doğal olarak etrafımdakilerin bahanelerini de
daha çok duyar oldum. Kendimi
sorular silsilesinin içinde buldum. Bahanelerimiz
neler? Neden bahane üretiyoruz? Mutsuzluğumuzu açıklamak istemediğimiz ya da kendimizden kaçtığımız durumlar için mi bahane uyduruyoruz? Gerçeğe değil de neden altında yatana sığınma ihtiyacı hissediyoruz? Gerçeği görmezden gelmeye çalışmamızın asıl sebebi nedir?
Bahanelere
kulak kabarttığımda en çok duyduğum konular; neden sigara içmeye devam ettiği, niçin kilo vermekte zorlandığı,
mutsuz ilişkiyi neden sürdürmeye çalıştığı, iş hayatında yüzleştiklerine rağmen kendini nasıl çalışmaya mecbur hissetmesi, neden ilişki yaşayamaması, hayatta hiçbir hedefinin olmaması vesaire vesaire...
Söylenenlerden çok söylenmek istenenleri duymaya çalışınca ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor. Kişiler, kendileriyle ilgili kaçtıkları bir olgudan sıyrılmak için bağımlılık derecesinde başka bir durum yaratıyorlar. Sigara, alkol, ilişkideki bağımlılık, aşırı yeme eğilimi, işkolik olmak, aşırı derecede eğlence hayatına düşkünlük hayatlarındaki boşluğu doldurabilmek adına yaratılan durumlardan sadece birkaçı. Kişi, mutsuzluğuyla o kadar yüzleşmek istemiyor ki her daim kendine başka bir alışkanlık yaratması kaçınılmaz oluyor. Çoğu zaman yaratılan bu yeni alışkanlık kişiye daha çok zarar veriyor. Kişi kendinden uzaklaşıyor, kendine yabancılaşıyor en nihayetinde bir gün
uyandığında yarattığı bambaşka benliğin esiri oluyor ve onun isteklerine boyun eğiyor, onun istekleri hayatına
hükmediyor. Kendisine ne olduğunu anlayamadığından davranışlarına da hiçbir şekilde anlam veremiyor. O artık yarattığı kişinin hayatında bir yardımcı oyuncu, bir gölge. Gerçek iç sesi gittikçe kısılıyor, kısılıyor ta ki onu hiç duyamayıncaya kadar yaratılan gerçeklikte kayboluyor.
Peki, bahanelerden kurtulmanın yolu nedir? Bana sorarsanız, hiç kimse bütün bahanelerinden kurtulamaz. Mükemmel ve dengeli hayat, zaman bu kadar hızlı akarken ve modern yaşamın bize dayattıkları çığ gibi artarken pek de mümkün değildir. Muhakkak hayatta kaçırılan ve erişilemeyen şeyler olacaktır. Ancak hangi bahanenin senin hayatını engellediğini ve seni mutsuzluğa sürüklediğini keşfetmek gerekir. Yarattığımız bahane hayatımızın dengesini bozmuyorsa sonuç
bizi rahatsız etmiyorsa varlığını sürdürebilir, bahane ancak
kendimizden kaçtığımız şeylerde tehlikelidir Çok çalışıyorum ve spora vakit ayıramıyorum mu sana daha çok zarar veriyor yoksa ilişkimde
mutsuz olduğum için hayatımı spora ve işe adadım mı? Bunu keşfetmek kişideki en büyük farkındalığı yaratacaktır. İçindeki bütün sesleri bastırıp en derindeki gerçek isteği görmek özgürlüğü getirecektir. Bahanelerinden kurtulup kendinle yüzleşmeye ne kadar hazırsın?
SERRA ORUÇ
YAŞAM KOÇU