Vazgeçmek nedir? Her seçimimizde uğruna bedel ödediğimiz hayatlarda neden vazgeçmenin pahası hep ağır olur? Yoksa onu ağırlaştıran bizler miyiz? Vazgeçmek, istediğimiz şey doğrultusunda gözden çıkardıklarımızdır. Her tercih bir vazgeçiştir aslında. Yaptığımız her tercih bir yerde başka bir tercihten vazgeçmemiz demektir. Ve evet, bazen yaşadığımız sonuç bizim için en iyisi olmayabilir. Ödenen ağır bedelin sonucunda mutsuzluk yakanızdaysa doğru seçim yapmamışsınız demektir.
Her adımımızın bir sonucu vardır hayatta. Hangi hayatı yaşıyorsak ya da yaşamayı seçiyorsak ardımızda bıraktığımız diğer seçeneklerde mutlaka aklımız kalır. Yapmayı seçtiğimiz şeyden tatmin ya da mutlu olmayı ümit etsek de olumsuz bir durumla karşılaşınca her zaman pişmanlıklar yaşarız. Halbuki hayat yaşadıklarımızın toplamıdır, bizim seçtiklerimizdir. Yaşadığımız her ana sahip çıkabilsek, bizim olanı kabullensek pişmanlıklarda boğulmak yerine kendimizi ileriye sürükleyebiliriz.
Geride bıraktıklarımız, vazgeçtiklerimiz ‘keşke’leri doğurur. Onlara bağımlı yaşamak mutsuzluğu getirir. Hayatta her seçim için bir bedel ödenmesi kaçınılmazdır. Ancak o ödediğimiz bedel sonucunda elde ettiğimiz durum bizim yüzümüzü güldürmüyorsa hayatta ağır bedeller ödediğimizi düşünürüz. Ödediğimiz ağır bir bedelden çok yanlış bir seçim sonrasında katlanılması gereken durumdur. Bu da tepmiş olduğumuz seçeneğin cazibesini arttırır. Sanki onu yaşasaydık kayıtsız şartsız mutluluğa erişebilecekmişiz gibi.
Yaşadıklarımızı kaderin bir cilvesi olarak görmek yerine, kendi seçimlerimizin sonucu olarak görebilmenin insanı ileriye taşıyabileceğine inanıyorum. Kendinizle inatlaşmayı bırakın ve yaşadıklarınızın yalnızca size ait olduğunu kabullenin. Kabullenmek farkındalıktır ve farkındalık bir sonraki seçimin eşiğinde size bilgelik edecektir. Bu bilgelik sizi pişmanlığın pençelerinden kurtarabilir.
SERRA ORUÇ
YAŞAM KOÇU